2. Bölüm
Tekneyle giderken Edward hiç konuşmadı. Bu benim işime geliyordu. Biraz düşünmem lazımdı. Jacob’ımı düşünüyordum. Esme Adasına gelirken mutluluktan hiç takmıyordum ama şimdi dönüşümle beraber üstüme bir yük binmişti adeta. Forks’a döner dönmez Jacob’la konuşmam lazımdı. Kendimi böyle onsuz çok eksik hissediyordum. Ama bununda üstesinden gelecektim. Edward’ı, hayatımın anlamını bir daha üzmeyecektim . Ben bu düşüncelere dalmışken Edward bana dönerek:
‘’ Yine ne düşünüyorsun hayatım? Lütfen bana söyler misin? ’’ dedi.
Benim düşüncelerimi okuyamamak Edward’ı delirtiyordu ama bu benim hoşuma gidiyordu. Maalesef Edward’a yalan söyleyecektim.
‘’ Seni düşünüyordum. ’’
Aslında bu pek de yalan sayılmazdı. Onu düşünmediğim tek bir anım bile yoktu. Yanağıma küçük bir öpücük kondurup inmemiz gerektiğini söyledi. Etrafıma baktığımda kıyıya vardığımızı fark ettim. Hemen ayağa kalkarak Edward’ın boynuna sarıldım ve ‘’seni çok seviyorum.’’dedim. Oda her zamanki mükemmelliğiyle ‘’en az senin beni sevdiğin kadar ‘’ dedi. Onun bu sözleri karşısında adeta kalbim yerinden çıkacakmış gibi oluyordu. Bu çok utanç vericiydi. Tekneden indiğimizde ilk önce arabayla Rio’ya daha sonra da uçakla Seattle’a geçtik. Tabi ben yol boyunca yorgunluktan Edward’ın kollarında uyudum. Uyandığımda karşımda Emmett, Alice, Rosaeli varlardı. Hepsi de bana gülümseyerek bakıyorlardı. Biri hariç.
‘’ Ah Bella sizi çok özledik hadi kalk bana her şeyi baştan sonuna kadar anlat. ’’ Dedi Alice. Sanki her şeyi bilmiyormuş gibi.
‘’ Aaaaaaaaaaa olur mu kardeşim bu onların özel hayatı bak ben hiç Esme’nin evini yıktınız mı diye soruyor muyum? ’’ dedi Emmett alayla. Kahkahası her tarafı inletiyordu. Utancımdan kıpkırmızı olmuştum. Edward da gülüyordu. Ben de lafı değiştirmek için
‘’Bende sizleri, hepinizi çok özledim. ’’ dedim. Hepinizi biraz vurgulayarak. Gerçektende hepsini çok özlemiştim. Alice hala anlatmam konusunda ısrarlıydı ben çok sıkılmıştım Edward’a beni kurtarması için bakış attım. Hemen kurtarıcı meleğim yanıma gelerek :
‘’Aşkım yorgunsundur istersen biraz dinlen sonra konuşursunuz ‘’ dedi. Alice hemen araya girdi.
‘’ Daha yeni uyandı Edward ’’ dedi.
Gerçektende yorgun değildim ama Edward’la başbaşa kalmak istiyordum.
‘’ Onun insan olduğunu bazen unutuyorsun Alice, Bella dinlenmeli. ’’ Dedi Edward. Alice onaylarcasına başını salladı. Maalesef hala insanım diye geçirdim içimden. Edward’a dönerek:
‘’ Sen de gelirsen olur. ’’ dedim. Amacım Edward’la baş başa kalmaktı. Oda bunu anladı ki kabul etti. Edward’ın eski odasına yani bizim yeni odamıza kadar sürükledim onu. Arkamdan Emmett’in kahkahasını duyuyordum. Ardından konuşmaya başladı:
‘’ Bir dakika bile ayrı kalamıyorsunuz di mi? Bir dahaki sefere daha inandırıcı bir yalan söyleyin ’’ dedi ve kahkahayı patlattı. Emmett bazen benim sinirlerimi gerçekten çok bozuyordu. Ama yinede seviyordum ayıcığı. Ben Edward’ın kollarında tam uyuyacakken Edward kaskatı kesildi. Ne olduğunu anlamak için yüzüne baktım.
‘’ Edward ne oldu neyin var? ’’
Bir şey demedi. Tam ağzımı açacakken:
‘’Jacob geldi benimle konuşmak istiyor ‘’dedi.
Bu ismi duyunca kalbime adeta bir hançer saplandı. Daha ne isteyebilirdi ki son olanlardan sonra? Ama ben bunun cevabını öğrenecektim.
‘’ Ben de geliyorum Edward. ’’
‘’ Hayır sen gelmiyorsun sana bir şey olmasına asla izin vermem anlıyor musun? ’’
‘’ Ne yani bir şey mi olacak Edward? Lütfen daha açık konuş.’’
‘’ Bir şey olduğu yok Bella sen sadece beni burada bekle.’’ Dedi ve odadan çıktı. Bende hemen arkasından indim herkes bize şaşkınlıkla bakıyordu.
‘’ Sana gelmeyeceksin dedim. ’’dedi sinirle.
‘’ Sen orada onunla konuşurken ben burada duramam Edward ’’ dedim bağırarak. Arkasından ormana daldım . Arkamdan ayak sesleri geliyordu. Ama ben bunu düşünemeyecek kadar meşguldüm. Edward’ın yanına gittim. Jake bana öfkeyle bakıyordu.
‘’ Sonunda teşrif edebildiniz, yollarınızı gözledik doğrusu’’ dedi. Jake ne olmuştu böle tanıyamıyordum onu.
‘’ Ne dediğini sanıyorsun sen ’’ dedim. Artık sinirlenmeye başlıyordum.
‘’ Oooooooo Bella da gelmiş, hem de ölmeden. ‘’
‘’ Jake kapa çeneni ve şimdi defolup git.’’
Artık jake ile ilgili düşüncelerim tamamen değişmişti tıpkı onun değiştiği gibi ilk zamanlar tanıdığım güler yüzlü Jake değildi.
‘’ Gideceğim ama ilk önce sizinle görülecek hesaplarım var. ’’ Dedi ve ani bir hareketle kurda dönüştü. Edward beni hemen arkasına aldı.
‘’ Hesabın benimle kurtçuk bitirelim şu işi ’’ dedi Edward.
Duyduklarıma inanamıyordum. Jake tam Edward’a saldıracakken hiç düşünmeden Edward’la Jacob’ın arasına girdim. Jake’in pençeleri bende buluştu ve yere yığıldım. Artık hiçbir şey hissetmiyordum. Uyuşmuştum adeta. Kulağıma Edward’ın, meleğimin bağırışları geliyordu. Ne dediğini anlayamıyordum. Gözlerimi kapatmamaya çalışıyordum ama beni dinlemiyorlardı. Bilinçsizliğime doğru sürükleniyordum. Belki de son kez akıyor gözyaşlarım gözlerim kapanırken.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder