23 Ocak 2010 Cumartesi

Aşk ve Mutluluk


1. Bölüm

Bella

Hayatım akıl alınmayacak şekilde mutlu geçiyordu. Vampir olalı tam 5 sene olmuştu, benim sonsuz aşkım Edward ve hayatımın mucizesi Renesmee ile ve tabiî ki diğer aile üyelerimle de. Ben bunları düşünürken hayatımda hiç unutmayacağım kokuyu hissettim. Bu koku tabiî ki benim sonsuz aşkımın kokusuydu ve bana doğru geliyordu.

- Aşkım burada böyle ne yapıyorsun?

- Mutluluğumu düşünüyordum. Size nasıl sahip olduğumu…

- Asıl ben size nasıl sahip oldum bilmiyorum Bella. Sana zarar vericem diye uzaklaştım senden ama sonra yapamadım,sana deliler gibi aşıktım ki ne mucize ki sende bana öyle aşıktın ve hala aşıksın.

- Seni çok seviyorum aşkım diyerek dudaklarına yapıştım. Ama bu anı bozan Emmet oldu. Oturma odasından bize sesleniyordu.

- Vayy rahatsız ettim herhalde ilk defa devlet işlerini tartışmak yerine meşguldünüz galiba deyip gülmeye başladı. Aman her zamanki Emmet işte ama çok utanmıştım.

- İri kardeşim biliyorsun ki senle anlaşmamız vardı, yoksa anlaşmanı bozuyor musun?

- Sana rövanş demiştim küçük kardeşim rövanşı yapana kadar kurtulamazsın benden… tekrar gülmeye basladı galiba Emmet hiç değişmiyecekti. Yanında benim güzeller güzeli biricik kızımda vardı ve bize gülüp duruyordu daha doğrusu amcasıyla kahka atıp gülüyorlardı. Merak ettim bunları böyle güldürenin ne olduğunu ve tam Edward’a dönüp sorcaktım ki Edward’ın dudağının bir kısmı ruj olmuştu. Off hiç bu kadar utandığımı hatırlamıyorum Emmet’in ağzından hiç kurtulamıyacaktım.

- Neyse sizi çağırıyorlar onun için geldik. Alice bir şeyler görmüş ama siz gelmeden söylemicekmiş. Oynaşmak yerine çabuk hazırlanıp gelin diyerek gülüp kızımızıda alıp gitti Emmet. Acaba Alice ne görmüştü. Gene Voltorulilermydi hadi ama ya onlardan bıktım artık, ne zaman onlardan tamamen kurtulcaktık. Hemen hazırlanıp büyük eve gittik her kez bizi bekliyordu. Alice’in gözü boşluğa bakıyordu hala geleceğe bakıyordu demek ki.

- Emin misin? Alice bunu soran Edward olmuştu. Alice’in aklındaki görüntülere bakıyordu.

- Bilmiyorum Edward kararlarını değiştirip duruyorlar, anlamıyorum ama neden böyle bir şeye kalkıştıklarını.

- Neden bahsediyorsunuz? Kimler kararlarını değiştirip duruyor, bize de söyleseniz… bunu sabırsız şekilde soran Rosalie olmuştu ama ben anlamıştım gene onlardı.

- Voltoruliler dedim. Edward bana şaşırmış şekilde baktı, bu kadar çabuk anlıyacağımı tahmin etmemişti.

Edward

- Bella “ Voltoruliler” demişti. Bu konuyu bu kadar çabuk anlamasına çok şaşırmıştım. Ama haklıydı her yerden onlar çıkıyordu ve hep korkuyordu bizi kaybetmekten. Gene voltoruliler bizi yok etmek istiyorlardı, 5 yıl önce ki büyük yenilgilerini intikamını almak istiyorlardı. Her kez merakla Alice ve bana bakıyorlardı açıklama yapmamızı istiyorlardı. Bu açıklamayı Alice bırakmak yerine ben konuşmaya başladım.

- Evet Bella haklı. Voltoruliler güçlerine güç katmışlar , yeni vampirler oluşturmuşlar. 5 yıl önceki büyük yenilgilerinin acısını almak istiyorlar ve kararlılar. Sadece ailemizden 4 kişiye seçme hakkı vericekler…bu son sözcüğü söylerken sesim gittikçe kısılıyordu. O kişilerin kim olduğunu söylemeden benim yerime Esme söyledi.

- Sen , Alice,Bella ve Renesmee demi?

- Evet ama yeni vampirlerin güçlerini bilmiyoruz. Onların güçlerini düşünmemeye çalışıyorlar. Bunları söylerken Bella’ma bakıyordum, camdan dışarıyı seyrediyordu ama telaşlı olduğu gözlerinden belliydi. Aklını okuyamasam da ne düşündüğünü biliyordum bizi sevdiklerini kaybetmekten korkuyordu. Onu biricik aşkımı ne kadar büyük bir tehlikeye atmıştım böyle. Onu hiç ama hiç hakketmiyordum ama ondan da vazgeçemem. Ne kadar bencil birisiyim…ben bunları düşünürken biricik kızımın sesi beni bu düşüncelerden kurtardı. Nessie Jakop ile içeriye gülerek girdiler. Kızım ne kadar da mutluydu. Her kez Nessie gili görünce normal görünmeye çalıştı.

- Ben avlanmaya gidiyorum gelmek isteyen var mı? Bu soruyu soran bella’m dı ondan bir dakika bile ayrı kalmak istemiyorum.

- Bende geliyorum deyip hemen sonsuz aşkımı sırtıma alıp pencereden atladım.

Bella

- Sonsuz aşkım Edward beni sırtına alıp ava doğru koşmaya başladı. Onu bir daha böyle hissede bilecekmiydim… onu , kızımı ve ailemi kaybedemezdim. Ne güzel mutlu bir hayat yaşıyordum , bu muydu yani bu kadar mı yaşıcaktım. Avlanmam lazımdı belki biraz da olsa sakinleşirim. Geyik kokuları geliyordu, hemen o tarafa koşmaya başladım , Edward da koşmaya başladı. Ben ikinciyi bitirdiğimde Edward çoktan bitirmiş beni izliyordu. Oda kaybetmekten korkuyordu bende sonsuz aşkıma bakmaya başladım gözleri , dudakları…daha fazla dayanamadım hemen üstüne atlayıp o muhteşem dudaklarını öpmeye başladım büyük bir açlıkla ve hiç konuşmadan öyle devam ettik.

Hiç yorum yok: