Bu seri seni para getiren baş rol oyuncularından biri yaptı. Kariyerini nasıl değiştirdi bu ve bundan 5 sene sonra kendini nerede görüyorsun?
Bilemiyorum. Bu seri dışında sadece bir film yaptım ki o da Beni Hatırla. Gelecek sene gösterime girecek. Ama bu filmi ile aynı stüdyo ile yaptım. Yani bu seriler dışındaki ekonomik tutarlılığım konusunda biraz körüm (!) diyebilirim. Ama yine de farklı birşey bu. Çünkü daha önce teklif alabileceğini bile hayal edemediğin roller için teklifler alıyorsun, ama bu aslında korkutucu da. Çünkü bu film için bir denemeye katılman falan gerekmiyor. Sadece film yapılmış olsun diye de böyle bir rolde oynamak istemiyorsun. İçinde bulunabilecek korkutucu bir durum, birçok değişik yönden. Kendini eskiye göre daha çok sorgulaman gerekiyor. Alacakaranlık’dan önce bana rol verilen her filmde oynadım ve elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. Artık bir filmde oynayıp hem ekomomik açıdan tutarlılığı sağlaman ve aynı kalitede oynaman bekleniyor. İnsanlar “Artık avarelik yapamazsın. Seni bir yıldız ve aktör olman için işe aldık” havasındalar. İşte bu zor ve korkutucu.
Ama bu işe başlayan birinin hayali de bu değil midir?
Ama bu işe başlayan birinin hayali de bu değil midir?
Evet. Yaptığın büyük bir film yoksa, para getiren bir oyuncu değilsen herkes “Henüz yeterince para getirebilecek bir oyuncu değil,” der. Yani sen de bu yüzden aslında gerçekten istediğin rolleri alamazsın. Ve sonra istediğin rolleri aldığında da, özellikle Alacakaranlık gibi belirli bir hayran kitlesi olan, insanlar bu sefer, “Oh, bu seyirci kitlesi tarafında kabul görmelisin. Şunu yapmalısın, bunu yapmalısın. Şu şekilde bakmalısın,” diye düşünmeye başlarlar. Seni kimsenin izlemediği zamanlarda istediğin şekilde oynayabilirsin, nasıl istersen. Yani aslında ikisinin de iyi ve kötü yanları var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder