Midnight Sun hakkında sorulan pek çok soruya cevaben:
Geceyarısı Güneşini bitirmem için gelen on binlerce istek, yalvarış ve ricaları karşılayacak veya bu durumu değiştirecek herhangi bir cevabım olmadığını fark ettim, bu yüzden bu soruyu cevaplandırırken pek iyi hissetmiyorum. Ama bu en popüler soru, bu yüzden bir cevap vermeliyim.
Şu anda Geceyarısı Ateşi üzerine çalışmıyorum. Ne zaman tekrar yazmaya başlayacağıma dair bir planım yok; şu anda bunun için doğru zamanın ne zaman olacağını bilmiyorum.
Sorularınızda bu durum ile ilgili bazı hatalı sonuçlara varıyorsunuz, bu konuyu açıklığa kavuşturmak isterim. Birincisi, Geceyarısı Güneşi bitmedi ve internete sızmasının ardından benim tarafımdan bitirilmek üzere bir sandığa saklandı. Eğer bitmiş olsaydı kitapçılardaki raflara kendim yerleştirirdim. Bu kitabı büyük bir istekle bekleyen insanlara verebilmeyi çok isterim. İkincisi, kitabın internete sızması yüzünden üzgün değilim. Uzun zamandır değilim; bu duruma üzülmem yaklaşık üç hafta sürdü. Üçüncüsü, ve en önemlisi, hiç kimseyi cezalandırmaya çalışmıyorum. Bunu internete veren kişileri veya sızan kitabı okuyan kişileri, hiç kimseyi. Daha önce de söylediğim gibi, bu kitabın yazılmasını isteyenlerin bu isteklerini gerçekleştirmek beni çok mutlu edecek.
O zaman neden bekliyorum? Çünkü kitap bitmedi ve bir sandıkta bekliyor. Bitmedi, ve onu bitirmek bilgisayarın karşısına oturup, kelimeleri yazmak kadar basit değil. Yazacağım o kelimeler başta benim kafamda olmalılar, ve şu anda değiller. Herhangi bir hikayeyi yazmak için o alemde olmalıyım, ve kendimi o aleme girmeye zorlamanın zaman kaybından başka bir şey olmadığını anladım. Tekrar Geceyarısı Güneşini yazmaya bu hikaye bana tekrar çekici geldiğinde başlayacağım. İnsanların bu kitabı bu kadar çok istemesi, kitabı daha yazılabilir kılmıyor; aslında tam tersi etki yapıyor. Ben bu hikayeyi yazabilmek için o hikaye ile yalnız kalmalıyım, ve eğer dediğimi anlıyorsanız Geceyarısı Güneşinin şu anda çok kalabalık olduğunu fark edeceksiniz.
İnsanlar farklı nedenlerden ötürü yazarlar. Ben her zaman kendimi mutlu etmek için yazmışımdır. Eğer bir hikayeden hoşlanıyorsam, yaratıcılık akar gelir, ve ben yazar dururum. Ama eğer bu şekilde hissetmiyorsam yazamam. Ben hiçbir zaman talep üzerine yazan biri olmadım ve bu şekilde çalışmayı düşünemiyorum. Belki bu zaman bir yıl olur, belki de beş yıl. Eğer bu okumak istediğim bir şey ise satın alırım veya kütüphaneden alırım. Eğer değil ise okumak için başka bir şey bulurum. Son.
(Bu cevap vampirler hakkında yazmak ile de ilgili. Vampirler ve ben? Biz ilişkimize bir ara verdik.)
Ben bu açıklamamın istekleri ve talepleri yavaşlatmayacağına eminim, ama bu soruyu yok saydığımı düşünmenizi istemedim.
Geceyarısı Güneşini bitirmem için gelen on binlerce istek, yalvarış ve ricaları karşılayacak veya bu durumu değiştirecek herhangi bir cevabım olmadığını fark ettim, bu yüzden bu soruyu cevaplandırırken pek iyi hissetmiyorum. Ama bu en popüler soru, bu yüzden bir cevap vermeliyim.
Şu anda Geceyarısı Ateşi üzerine çalışmıyorum. Ne zaman tekrar yazmaya başlayacağıma dair bir planım yok; şu anda bunun için doğru zamanın ne zaman olacağını bilmiyorum.
Sorularınızda bu durum ile ilgili bazı hatalı sonuçlara varıyorsunuz, bu konuyu açıklığa kavuşturmak isterim. Birincisi, Geceyarısı Güneşi bitmedi ve internete sızmasının ardından benim tarafımdan bitirilmek üzere bir sandığa saklandı. Eğer bitmiş olsaydı kitapçılardaki raflara kendim yerleştirirdim. Bu kitabı büyük bir istekle bekleyen insanlara verebilmeyi çok isterim. İkincisi, kitabın internete sızması yüzünden üzgün değilim. Uzun zamandır değilim; bu duruma üzülmem yaklaşık üç hafta sürdü. Üçüncüsü, ve en önemlisi, hiç kimseyi cezalandırmaya çalışmıyorum. Bunu internete veren kişileri veya sızan kitabı okuyan kişileri, hiç kimseyi. Daha önce de söylediğim gibi, bu kitabın yazılmasını isteyenlerin bu isteklerini gerçekleştirmek beni çok mutlu edecek.
O zaman neden bekliyorum? Çünkü kitap bitmedi ve bir sandıkta bekliyor. Bitmedi, ve onu bitirmek bilgisayarın karşısına oturup, kelimeleri yazmak kadar basit değil. Yazacağım o kelimeler başta benim kafamda olmalılar, ve şu anda değiller. Herhangi bir hikayeyi yazmak için o alemde olmalıyım, ve kendimi o aleme girmeye zorlamanın zaman kaybından başka bir şey olmadığını anladım. Tekrar Geceyarısı Güneşini yazmaya bu hikaye bana tekrar çekici geldiğinde başlayacağım. İnsanların bu kitabı bu kadar çok istemesi, kitabı daha yazılabilir kılmıyor; aslında tam tersi etki yapıyor. Ben bu hikayeyi yazabilmek için o hikaye ile yalnız kalmalıyım, ve eğer dediğimi anlıyorsanız Geceyarısı Güneşinin şu anda çok kalabalık olduğunu fark edeceksiniz.
İnsanlar farklı nedenlerden ötürü yazarlar. Ben her zaman kendimi mutlu etmek için yazmışımdır. Eğer bir hikayeden hoşlanıyorsam, yaratıcılık akar gelir, ve ben yazar dururum. Ama eğer bu şekilde hissetmiyorsam yazamam. Ben hiçbir zaman talep üzerine yazan biri olmadım ve bu şekilde çalışmayı düşünemiyorum. Belki bu zaman bir yıl olur, belki de beş yıl. Eğer bu okumak istediğim bir şey ise satın alırım veya kütüphaneden alırım. Eğer değil ise okumak için başka bir şey bulurum. Son.
(Bu cevap vampirler hakkında yazmak ile de ilgili. Vampirler ve ben? Biz ilişkimize bir ara verdik.)
Ben bu açıklamamın istekleri ve talepleri yavaşlatmayacağına eminim, ama bu soruyu yok saydığımı düşünmenizi istemedim.
1 yorum:
tüm kitaplarına bayılıyorum ben senin
Yorum Gönder