22 Kasım 2009 Pazar

Hiçbir Şeyden Çekmedi, Dilinden Çektiği Kadar


Dün sitede yaşanan bir takım yazışmaları okuduktan sonra aklıma ilk bu cümle geldi. Başına ne geliyorsa Rob’un, asıl kaynağı araştırdığımızda çoğunlukla bu durumun bir şekilde kendisinin bir yerlerde söylediği bir cümleden çıktığını görüyoruz.
Çok kendine özgü bir kişiliği var sevgili Robert’in. O, içinden geçenleri hiç bir süzgeçten geçirmeden, karşısındakinin ne anlayacağını düşünmeden, bu cümlelerin nerelere çekileceğini hesaba katmadan dile getiren bir özgür ruh aslında…
Gönlümüzün yıldızı son derece utangaç bir yapıya sahip. Kalabalıktan rahatsız olan, elini kolunu nereye koyacağını bilemeyen biri. Ama şu işe bakın ki, adam 1 yıl gibi kısa bir sürede dünyada çığ gibi artan hayranlarının onu gördüklerinde fenalık geçirdiği, paparazzilerin göz hapsine aldığı, içlerinden taşan Robert sevgisi ile ona daha yakın olabilmek için resmen sokak ortasında ona saldıran hayranlardan korunabilmek için etrafında 5 kişilik koruma ordusu ile dolaşan bir yıldız oldu. Yapısı ile taban tabana zıt bir hayat sürüyor şimdilerde. Daha doğrusu böyle bir hayatın içinde kendi mütevaziliğini devam ettirmeye çalışıyor.
Hayatı ciddiye almıyor görünüyor. Bu gerçekte böyle değil belki. Belki hayatını sadece şu anki amacı olan oyunculukta iyi bir noktaya gelmek için çalışmaktan ibaret görüyor. Film çekimleri dışında hiçbir şeyi önemsemeyerek, şu yaşadığı çılgınlığı perdeliyor, akıl ve ruh sağlığını koruyor bu şekilde… Ne düşündüğünü tam olarak bilemeyiz…
Elbette onun hakkında bildiklerimiz, sadece onun anlattıklarından ibaret. Ama bu adamın öyle bir yanı var ki, kendi ağzı ile anlattıkları basının eline geçtiğinde nereye çekersen oraya gidecek bombalara dönüşüyor. Robert yaşı ve kişiliği gereği, özellikle karşı taraf soruları ile bu tür cevapları hakettiğinde, bir dakika durup düşünmeksizin, aklına ilk gelen şeyi söyleyip, ardından kahkahalara boğulan bir genç adam. Ve ona sorulan soruların hep belirli konularda ve defalarca tekrarlanan sorular olduğu gerçeğini de göz önünde bulundurduğumuzda, ortaya resmen basına dedikodu yapacak malzeme üreten, seyretmesi veya okuması çok eğlenceli röportajlar çıkıyor.
Özellikle geçen yıl Alacakaranlık öncesi yapılan söyleşilere baktığımızda, çok eğlenceli, izleyenleri kendisine hayran bırakan, herbiri efsane olan Robert söylemleri ile karşılaşıyoruz. Bu videoların bir kısmı sitemizde Basın’da Rob bölümünde tercümeleri ile birlikte bulunmaktadır. Kristen’e evlenme teklif ettiğinden tutun, arabaların sileceklerinin nasıl çalıştığını bilmediğine kadar pek çok şey söylemiştir Robert bu söyleşilerde.
Robert’in böyle cümlelerinin bir kısmı ortamın çok eğlenceli olmasından ortaya çıkmış esprilerken, bazen de sorulan çok saçma bir soru karşısında aklına ilk geleni söylemeden geçememesinden kaynaklanmaktadır. Mesela saçlarını ne kadar sıklıkta yıkadığı sorulduğunda, 6 hafta yıkamıyorum cevabını vermiş, bu cevap daha sonra, “Robert kokuyor”, “Settekiler Robert’ten şikayetçi” haberlerine kadar gitmiştir. Aynı şekilde Kristen Stewart’ı mı, yoksa Little Ashes (Küçük Küller) filmindeki rol arkadaşı Javier Beltran mı daha güzel öpüşüyor sorusuna, gülerek “Javier Beltran” cevabını veren Robert, bu sözlerinin ardından kendi dili ile pek çok dedikodu haberine konu olmuştur.
Son bombasını MTV Film Ödül Töreninde yaptığı kabul konuşmasında patlatan Robert, canlı yayında herkesin önünde, Türkçe’ye biraz daha yumuşatarak çevirdiğim şu cümleyi kurmuştur; “Kaç tane daha ödül alabilirim bilmiyorum, çünkü şu anda birazı paçalarımdan aşağıya akmaya başladı.” Oyuncu o kadar doğal ve içinden geldiği gibi konuşmaktadır ki, ben son zamanlarda bu özelliği yüzünden menejerinin Robert’i özellikle basından kaçırdığını düşünüyorum. Nitekim MTV Film Ödüllerinden sonra katıldıkları ilk tören olan Teen Choice Ödül Töreninde de eline mikrofon verilen ve “Gösteriyi uzatmamı istediler, şu anda onun için konuşuyorum.” diyen Robert.

Hiç yorum yok: