9 Ekim 2009 Cuma

Carlisle Cullen

Ad: Carlisle Cullen
Yaş: 23
Doğum Tarihi: 1640larda
Doğum Yeri: Londra

Fiziksel Özellikler:
Saç Rengi: Sarı
Tasvir: Zayıf ama kaslı; bir modeli, film yıldızını andırıyor, Charlie (Bella'nın babası) hastanedeki birçok hemşirenin Carlisle yüzünden işine konsantre olamadığını söylüyor.

Yaşamı:

Carlisle Cullen, bir Anglikan papazının tek oğlu, 1640larda Londra'da doğdu,İngiltere’de dinsel karışıklığın olduğu sıralar. Carlisle'nin babası ve diğer papazlar, kurt adamlar, cadılar, vampirler için avlar düzenlerlerdi .Kötülük ve günah dünyasını kurtarmayı deniyorlardı ama çoğunlukla bu gruplar masum insanları öldürüyorlardı, gerçek kötü yaratıkları değil. Carlisle, babası tarafından bu baskıncıların başına getirildi. Suçluları yakalamak konusunda pek iyi değildi ama çok inatçı ve zekiydi. Şehrin kanalizasyonunda yaşayan sadece geceleri avlanan bir grup vampiri keşfetti. Carlisle ve grubu vampirleri öldürmek için geldiklerinde aksilik oldu ve Carlisle yaralandı vampir tarafından. Bu durumun evde nasıl karşılanacağını bilmiyordu muhtemelen diğer vampirlere yapıldığı gibi yakılarak öldürülecekti. Bu yüzden Carlisle kendini bir patates kilerinde sakladı sakladı, yaralarının üzerine çürük patates koydu. 3 gün süren o acı verici değişimden sonra Carlisle vampir olarak ortaya çıktı.
Carlisle, ne haline dönüştüğünü anlayınca dehşete düştü. Kendini yok etmek istedi. Birçok yol denedi. Uçurumdan atladı, kendini okyanusta boğdu. Ama hiçbiri işe yaramadı. Çünkü o bu yeni hayat için çok genç ve güçlüydü. Beslenmek... Buna karşı koyması imkansızdı üstelik daha yeni dönüşmüşken. Ama o bu durumdan o kadar iğrenmişti ki aç kalarak kendini öldürmeye çalıştı. Fakat güçsüz düştü. İnsanlardan elinden geldiğince uzak durmaya çalışıyordu çünkü iradesi giderek zayıflıyordu. Bir gün bir geyik sürüsüne rastladı ve dayanamayıp saldırdı. O insan kanını içmektense hayvan kanını içmeyi daha insancıl buldu böylelikle korktuğu o canavara dönüşmeyecekti. Carlisle bu gerçekte yeni yaşamını buldu ve iki yüzyıl boyunca, insan kanının kokusu tarafından sebep olan kan arzusuna direnme yeteneğine sahip oldu. Carlisle artık sonsuz bir ömre sahip olduğu için zamanını daha verimli şeylere harcamaya başladı. Geceleri çalışıyor gündüzleri ise plan yapıyordu. Titiz çalışmasının sonucu olarak, Carlisle, parlak bir doktor olabildi. Bu yeni profesyonel Carlisle tutkusunu ve kefaretini insanların kurtarmakta buluyordu.
Diğer vampirleri- Aro, Marcus, ve Caius (Solimena onlara Sanatın Akşam Efendileri diyor)- keşfettiğinde İtalya’da okuyordu. Onlar Londra kanalizasyonlarında yaşayanlardan çok daha eğitimli ve bilgiliydiler ama hâlâ insan kanı içiyorlardı. Carlisle’yi doğal besin kaynağı ( yani hayvan kanı yerine insan kanı) tüketmesi konusunda ikna etmeye çalıştılar tabi Carlisle tam tersi bir biçimde onları. Fakat işe yaramadı. Carlisle o anda Yeni Dünya’ya geçmeye karar verdi. Grip salgını başladığında geceleri Chicago’daki bir hastanede çalışıyordu. Bu salgın hastalık esnasında Carlisle Edward’ı buldu. Edward bir odada ölmeyi bekliyordu. Carlisle Edward’ın ailesinin olmadığını öğrendiği zaman Edward’ı dönüştürmeye karar verdi. Böylelikle yalnız kalmayacaktı. 1921’de ise Esme’yi buldu. Esme bebeğinin ölümünden sonra bir uçurumdan atlayarak intihar etmişti. Carlisle onun hayatını kurtarmak istedi, ona aşık oldu. Ve evlendiler.
Carlisle sonra sarhoş nişanlısı ve arkadaşları tarafından tecavüz edilmiş ve neredeyse öldürülüp caddenin ortasına bırakılmış bir genç kız olan Rosalie Hale’i dönüştürdü. Rosalie avlanırken ayı saldırısına uğrayan Emmett’ı buldu. Ve onu kmler boyunca Carlisle’ye taşıdı. Carlisle sonradan Rosalie’nin sevgilisi olacak Emmett’i dönüştürdü Rosalie bunu kendi başına yapmakta isteksiz olduğundan. Carlisle Emmett’ı dönüştürdükten sonra, Alice ve Jasper da Carlisle’yi bulup onlara katıldı.
Daha sonra , Carlisle ve ailesi Forks’a taşındı. Fakat önce Quileuteler ile insanların yaşadığı topraklardan uzak durmaları konusunda bir anlaşma yapıldı. Cullenlar bu antlaşmayı kabul etti, ve barış içinde yaşadılar. Carlisle Forkstaki hastanenin başhekimi olarak işe başladı. İki yüzyıl boyunca biriktirdiği parayla siyah bir Mercedes S55 AMG satın aldı.

Hiç yorum yok: