1 Ekim 2012 Pazartesi

Metronews Röportajı



Metronews Röportajı (Eylül 2012) 



Dean karakterinin (Garrett Hedlund tarafından canlandırılıyor) kadınları nasıl değerlendirdiğini göz önüne alırsak, bu hikaye kadın karakterler için biraz adaletsizce olabilir. Hikayenin onlarla çok az ilgilendiği hissine kapılmış mıydın?



Kris: Bu benim küçükken edindiğim bir izlenim değildi. Kitaptaki belli kayıplar ve anlaşmazlıklar yaşayan insanlara sempati besliyorsunuz fakat aynı zamanda asla bir adaletsizlik olduğunu hissetmedim çünkü insanlar – kadınlar da dahil - kendilerini o pozisyona kendileri koymuşlardı. Onlar verdikleri kadarını aldılar. Özellikle ana karakter olmadıklarını düşünürsek – hikayenin yan karakterleri onlar ve dolayısıyla onları çok fazla görmüyorsun, kafalarının içinde değilsin, hissettiklerini hissetmiyorsun.



Ama dışarıdan bakıldığında, bu bakış açısının oldukça kadın düşmanlığı içeren bir olay olduğunu düşünüyorum sadece. Sanki iyi bir şeymiş gibi – özellikle çoğu erkek şöyle diyor: “Aaa, sadece onlara iyi muamele edildiğini düşünmüyorum.” Evet , ama onlar bunu kaldırabilir ve bu hikayede yer almalarının sebebi de bu.



Bu rol hem duygusal hem de fiziksel açıdan kendini fazlasıyla teşhir etmeni gerektirdi. Bu durum seni rahatsız etti mi? 



Kris: Bu deneyimlere elimden geldiğince yakın olmak istedim. Sahte olan hiçbir şey yapmak istemedim ve karakterlere karşı kendimi çok sorumlu hissettim.



Kitap ve karakter (Mary Lou) oldukça ünlü. Bu konuda bir baskı hissettin mi?


Kris: Bu kendimden kaynaklanan bir baskıydı. Herkes tüm karakterlerin hakkıyla canlandırılmasını istiyordu, özellikle bu kitabı gerçekten, gerçekten çok sevenler ve yıllarca bu karakterleri bilenler. Karakterlerin arkasındaki gerçek insanı tanıdım, LuAnne’in kızıyla vakit geçirdim ve saatlerce ses kayıtlarını dinledim, bunlar belli bir baskı hissettirdi tabii ki fakat aynı zamanda kendimi o dünyada hissetmemi sağladı. Dolayısıyla geçirdiğim her saniyede “Biraz gerginim sanırım” ya da buna benzer bir şeyler dedim. Gergin olmam için kesinlikle hiçbir neden yoktu çünkü yaptığımız her şey doğru yolda gidiyordu, en sonunda sorumluluğunuzdaki bütün şeyler yolundaydı. Geçmişteki her şey boş.



Kendimizi kaybetmek için tam anlamıyla mükemmel pozisyondaydık. Yani bu durumda nasıl gergin olabilirsin ki? Kontrolü ele almaman gerekiyor, dolayısıyla tamamen rahatla ve kendini ciddiye almayı bırak. Demek istediğimi anlıyor musun? Eğer bunu yapabilirsen, o zaman bu işi hakkıyla yapacaksın.


Twitter’daki hayranlarından Kristen’a sorulan birkaç soruyu seçtik. @PattinsonStew ve @teenstripper sorularının cevaplanması için seçilen şanslı isimlerden.



Neden “Yolda” filminin 50’li yılların tersine bu döneme daha uygun olduğunu düşünüyorsun? (@PattinsonStew)




Kris: Daha mı uygun bilmiyorum. Ama hiçbir zamana uyumsuz olduğunu sanmıyorum. İnsanların yıllarca bu kitabın filme çekilmesini istemelerinin sebebinin bu olduğunu düşünüyorum. Bu filmin şu anda çekilmesini ilginç çünkü insanlar tümüyle uyuşturucuya veya sekse takılmayacaklar. Çünkü artık bu kadar da ilginç bir şey değil. Belki o zaman diğer insanların göremediği duyguları ve ruhu gerçekten hisseden özel bir insan ortaya çıkabilirdi. Ama şimdi üstü kapalı hiçbir şey yok. Artık hikayenin aslında tam olarak neyi temsil ettiğini anlayabilirsiniz.



Barack Obama neden Kristen Stewart’ın hayranlarının açtığı hesabı takip ediyor? (@teenstripper)


Kris: Bunu bilmiyordum. Bu delilik. Çılgınlık. (Gülüyor)

------------


Cuma günü yapılan bir röportajda Stewart, kitaba lise yıllarında aşık olduğunu ve herkesin çok istediği bu rolü kapmak için heyecanlandığını söylemişti.


“Açıkçası burada büyük bir göz korkutma faktörü var, özellikle bir işe ‘Ben kitabı seviyorum!’ diyerek giriyorsan.”

“Bu iş kendini kitabı gerçekten ama gerçekten çok önemseyen insanlara kanıtlamaya ihtiyaç duyduğunu hissettiğin tek proje.”

Stewart bazı fanatik Twilight hayranlarının da “Yolda” kitabını alacağını umuyor.

“Twilight hayranları hakkında bildiğim tek şey onların çok fazla tutkulu ve hisli oldukları.”

“Bizim sayemizde daha önce kitabı okumayan bir kişi bile ‘Yolda’ okursa harika olur.”

Hiç yorum yok: