22 Kasım 2012 Perşembe

The Philippine Star Röportajı


Kristen ve Rob'un The Philippine Star Röportajı (Kasım 2012) 

Alacakaranlık Serisi sona erdiğine göre nasıl hissediyorsunuz; üzgün müsünüz yoksa rahatlamış mı?

Kristen: (Derin bir iç çekiyor) İlk beş yıl boyunca sürekli sanki biri omzuma 
dokunup 'Biliyor musun Bella Swan dışında bir şeyler düşünmeye iznin yok," diyormuş gibi hissediyordum. Beş aydan uzun süren çekimler yaptık ve o beş yılın sonuna geldiğimizde... 'rahatladım' demeyeceğim, bu yanlış bir anlama gelir çünkü insanların beni serinin sonunu sabırsızlıkla bekliyormuşum gibi algılamasını istemem. Fakat beş yılın fantastik bir dünyada yaşamak için yeterli bir süre olduğunu düşünüyorum, yani artık o dünyayı geride bırakıyor olmak güzel.

Robert: Üzgün hissetmeli miyim emin değilim ama garip hissettiğim kesin. Bir karakteri birden fazla kez canlandırdığınızda sizin bir diğer yarınız gibi olmaya başlar ve bu sona erdiğinde onu özlersiniz. Yani şimdilik pek bir şey hissetmiyorum ama birkaç yıl içinde serinin filmlerinden birini TV'de gördüğümde sanırım tuhaf hissedeceğim.

2008 yılında serinin ilk filmini çektiğinizde 17 yaşındaydın. Bu seri seni ne yönde değiştirdi?

Kristen: Kendinizdeki değişiklikleri tek bir tecrübeye bağlamak zordur. 17 yaşındayken başladım ve şu anda 22 yaşındayım yani son beş yılda hayatımda değişen şeyleri şu ya da bu diye adlandırmak imkansız.

Robert: Ben de seriye başladığımızda 21 yaşındaydım şimdi ise 26. O zamana oranlara şimdi daha cesurum sanırım. Bir adım daha ileri gidebileceğimi hissediyorum. Bundan sonra yapacaklarım konusunda çok heyecanlıyım. 

Seri hakkında aklınızda kalan en güzel anınız? Ve öğrendiğiniz en iyi şey?

Kristen: Sanırım biraz daha rahat yaşamaya başladım. Daha gençken hep geleceğe bakıp 'Tanrım, hep böyle emniyetsiz mi yaşayacağım? Bu maceranın sonu nereye varacak hiç bilemeyecek miyim?' diye hissedersiniz. Bu hisleri bana Alacakaranlık'ın verdiğini düşünmüyorum sadece var olan hislerimin üstüne eklendi.

Robert: Ben ilk oyuncu seçmelerini hatırlıyorum. İngiltere'den bir kayıt göndermiştim ve Los Angeles'a gelmemi istemişlerdi. Deneme çekimlerinde çok garip hissetmiştim ve rolü alamayacağımdan emindim. Ailemi aramış ve onlara artık oyunculuk yapmayacağımı söylemiştim.

Kristen'la yaptığın deneme çekimi nasıl geçmişti?

Robert: Bilmiyorum. Çok az hazırlık yapmıştım. Çekimlerden önce sakinleştirici aldım. Kristen ve benden dört sahne canlandırmamızı istediler. Bunlardan biri filmin kilit sahnelerinden biriydi. Karakterlerimizin ilk tanıştıkları ve ilk öpüştükleri bölüm. O kadar gergindim ki dört gün sonra bana çekimlerin iyi geçtiğini söylediklerinde inanamamıştım. Aldığım sakinleştiricilere minnettarım.

Kişisel olarak seni tanımayan insanların seni sevmesi ya da nefret etmesi çok sıradışı değil mi? 

Kristen: Bence insanların hakkınızda ne düşündükleri değil daha çok sizin kendiniz hakkındaki hislerinizi önemsemelisiniz. Evet ama garip, fazlasıyla garip! Dürüst olmak gerekirse sizi sevmeyen insanları gözardı etmek eğlenceli bir şey hatta size hayran olan ve sizinle pek çok ortak noktası olduğu için size ilgi duyan insanlarla tanışmak çok daha eğlenceli.

Seri boyunca pek çok sahnede koşuyordun ve çok sportif ve atletik görünüyordun. Formunu nasıl koruyorsun?

Kristen: (gülümsüyor) Düzenli olarak spor yapmıyorum (gülüyor). Ama aksiyon sahnelerini seviyorum zaten bu yüzden sürekli bir tarafımı incitiyorum çünkü her şeyi kendim yapmak istiyorum. Bazen kendimle dalga geçiyor ve 'Kristen, sen gerçek bir vampir değilsin!' diyorum. Bazı aktrisler görüyorum... yani birini kastederek söylemiyorum bunu ama 'hayatının yarısını vücudunu forma sokmaya harcayan' aktrisler vardır... Hayır, ben o tarz şeyler yapan bir aktris değilim. Öyle biri olamam.

Serideki favori sahneniz hangisi?

Kristen: O kadar çok favori sahnem var ki sadece bir tane seçemem! Ama bana seride beni en çok şaşırtan sahneyi sorarsanız muhtemelen size serinin kilometre taşlarını sayarım; ilk öpüşme, son öpüşme, düğün sahnesi, doğum sahnesi gibi. O kadar çok var ki bir tane seçemiyorum.

Robert: Ben kesinlikle ilk filmin son sahnesi derim; Bella ve Edward'ın dans ettikleri sahne. Hep o sahneyi hatırlıyorum. 

Düğün sahnesi hakkında ne söylersiniz? O sahneleri çekerken neler düşünüyordunuz?

Robert: Ah o sahne. Bir düğünde damadın rolünün ne kadar az olduğunu düşünüyordum, herkes geline bakıyordu ve damat en sonda dikilmiş bekliyordu. Eğlenceliydi ama. Çok güzeldi!

Alacakaranlık filmlerindan farklı olarak oynamak istediğin değişik bir film türü var mı?

Kristen: Henüz yeni bir proje bulamadım. Önüme yeni bir proje çıkana kadar aklımda özel olarak bir tür yok. Her proje bir önceki filmime bağlı olmuyor ya da bir sonrakine. Yani her proje birbirinden farklı olur. Kişisel beklentim bana ilham verecek insanlarla çalışarak kendime meydan okumak ve eğer öyle birilerini bulursam çok mutlu olurum.

Kristen'la birlikte Alacakaranlık'tan bağımsız olarak tekrar bir filmde oynama şansınız var mı?

Robert: Ah evet, çok isterim. Bir gün mutlaka tekrar birlikte çalışacağız. 

Oyuncu arkadaşların seni sessiz ve ciddi biri olarak düşünenlerin aksine sette çok komik biri olduğunu söylüyor. Bir komedi filminde oynamayı düşünür müydün? 

Robert: (Yanakları kızarıyor) Benim komedi filmi anlayışım oldukça garip, hahaha! Ne tarz rollerde oynamak isterim? Bilmiyorum. Belki korku filmi. İnsanları gerçekten korkutacak bir korku filminde oynamak isterdim.


1 yorum:

hilal helvacı dedi ki...

robert ve kristen siz birbiriniz için yaratılmışsınız:)