31 Aralık 2009 Perşembe
Tutulma 2 Temmuz 2010′da Sinemalarda!
Tutulma’nın ülkelere göre yayınlanma tarihleri belirlenmiş. Listeye daha pek çok ülke eklenecektir.
Listeye göre film Türkiye’de vizyona giriş tarihinden 2 gün sonra 2 Temmuz 2010′da gösterilmeye başlanacak.
2009'un En İyi Filmi: Twilight
Geride bıraktığımız yıl içerisinde yine birbirinden önemli filmler vizyona girdi. İşte 2009'un sinema dalındaki 'en'leri...
Twilight, James Cameron'ın Avatar'ını da geçerek 2009 Sinema Anketi'nde izleyiciler tarafından 'En İyi Film' seçildi. Twilight New Moon, yapılan ankette oyların %41'ine sahip oldu.
İşte 2009 Sinema Anketi sonuçları:
En İyi Film: New Moon En Kötü Film: Transformers: Revenge Of The Fallen En İyi Aksiyon Filmi: Transformers: Revenge Of The Fallen En İyi Komedi Filmi: The Hangover En İyi Animasyon: Up En İyi Korku Filmi: Paranormal Activity En Seksi Kadın Oyuncu: Megan Fox, "Transformers: Revenge Of The Fallen" En Seksi Erkek Oyuncu: Robert Pattinson, "New Moon" En İyi Erkek Oyuncu: George Clooney, "Up In The Air" En İyi Kadın Oyuncu: Sandra Bullock, "The Blind Side" En Kötü Erkek Oyuncu: Jack Black, "Year One" En Kötü Kadın Oyuncu: Megan Fox, "Transformers: Revenge Of The Fallen" Hayalkırıklığı: Bruno En İyi Çıkış Yapan Erkek Oyuncu: Taylor Lautner, "New Moon" En İyi Çıkış Yapan Kadın Oyuncu: Anna Kendrick, "Up In The Air"
26 Aralık 2009 Cumartesi
Robert ile İlgili Bir Kitap Daha
19 Aralık 2009 Cumartesi
Yeni Ay Özel: Chris Weitz Film Hakkındaki Beş Sırrı Açıkladı!
16 Aralık 2009 Çarşamba
Hollywood’un Yeni Yıldız Oyuncuları Üzerine Güzel Bir Yazı
Johnny, Brad ve George gişe hasılatlarında uzun ve oldukça kazançlı bir süreç geçirdiler.
Ama Hollywood başrol erkek oyuncularının kutsal üçlüsü artık yaşlarını gerçekten göstermeye başlıyorlar. (Brad Pitt 18 Aralık’ta 46 yaşına girecek; Johnny Depp şu anda 46 yaşında; ve George Clooney 48 yaşında).
Büyük stüdyolar şu sıralar Alacakaranlık vampir efsanesinin en son filmi ile gişe hasılatlarına diş geçiren Robert Pattinson’ın bir sonraki neslin yürek hoplatan kontenjanının başına geçmesini istiyorlar.
Yeni Ay’ın 23 yaşındaki İngiliz yıldızı genç kadınlar ve film yapımcıları üzerinde çarpıcı bir etkiye sahip. Pattinson büyük bir filmi alıp götürmeye yetecek kadar yetenek ve cazibesi olan yeni nesil erkek yıldızların lideri olarak konuşulmaya başladı bile.
Hollywood bir süredir bekliyordu.
Bu taç için adaylar gösterildi ama hepsi yok oldular (Ethan Hawke, Jake Gyllenhaal, Ewan McGregor ve İrlandalı Colin Farrell gibi isimler maalesef bunu başaramadılar).
Ve şimdi stüdyolar bir sonraki nesilde klasik başrol oyuncusu potensiyeline sahip olduğu düşünülen Pattinson ve – muhtemelen – High School Müzikal’inin Zac Efron’u gibi isimler ile ilgilenmeye başladılar.
Onlar kesinlikle genç kadınların gönlünü fethetmiş durumdalar.
Bu parlak genç yıldızların büyüyen efsanesinin gözleri büyüleyen görüntüleri kadar oyunculuk yetenekleri olup olmadığı halen izleniyor.
Hollywood kendine George Clooney ve Brad Pitt gibi yıldızların yerlerini alabilecek genç yetenekler bulmaya çalışıyor.
Ama bu hem Clooney, hem de Pitt kariyerlerini, güzel görünümlerini ön plana çıkaran roller ile oyunculuklarını vurgulayan roller arasındaki dengeyi koruyarak, ağır ağır ve dikkatli bir şekilde yapılandırdılar. Buradaki tehlike stüdyo patronlarının bu genç yıldızlar daha halen ayakları üzerinde durmaya çalışırken, onları acele ile gündeme getirip, onların üzerinden çok para kazanmak istemeleri.
Yılların film eleştirmeni Barry Norman bu genç oyuncuların gençler için yapılmış “popcorn” (eğlencelik) filmlere takılıp kalmaları durumunda, sürekli aynı rolü verecek olma tehlikelerinden bahsediyor.
Norman, “Bu genç ve güzel olan oyuncular için kolay bir yoldur, ama ben bunun uzun vadeli kariyer planları için doğru bir yol olmadığını düşünüyorum.” diyor.
Zac Efron bir sonraki filmi olan, “The Death and Life of Charlie St Cloud” (Charlie St Cloud’un Ölümü ve Hayatı) isimli popüler roman uyarlamasında, Kim Bassinger ile ekran karşısında kardeşinin ölümü ile dağılan bir adamı canlandırarak müzikal filmlerden uzak, iyi planlanmış bir adım attı.
Efron, çekirdek izleyici kitlesini rahatsız etmeden, kendisine daha önemli roller seçmesi gerekliliğinin tamamen bilincinde görünüyor.
Geçtiğimiz günlerde genç oyuncu, “İmajımı sert bir şekilde değiştirecek herhangi birşey yapmamaya çalışıyorum. Ama olayları kendimce çekici hale getirmeliyim. Ve büyümeliyim. Halen ailecek izlenecek filmler çekiyorum. Bir sonraki Trainspotting veya onun benzeri bir film ile ilgilenmiyorum.” dedi.
Efron (adil veya değil) “yirmili yaşlardaki izleyiciler” pazarını etkileyen genç erkek oyuncuların ve müzisyenlerin lideri olarak görülüyor. Bu aslında yirmili yaşlardaki gençlerin Efron ve Jonas Brothers gibi pop starlar/oyunculara kazandıkları ciddi gişe hasılatlarının yarattığı bir sonuç.
Şimdilerde sinemalara giden izleyicilerin ağırlıkla liseli gençlerden oluşuyor olmasından dolayı, Jonas Brothers, Transformers yıldızı Shia LaBeouf ve Pattinson’ın Hoolywood’da şimdiye kadar 20’li yaşlarının başındaki hiçbir oyuncu da görmediği bir kazanç potensiyeli var.
Los Angeles’ta bulunan dört büyük film stüdyosu için oyuncu sağlayan Variety firması çalışanlarından Tatiana Siegel, İngiliz yakışıklı Pattinson için şu açıklamaları yaptı; “Kendi nesli arasında en çok talep gören oyuncu. Hollywood’da şimdilerde trend bir filmi alıp götürecek bir oyuncuya sahip olmaktan çok, Alacakaranlık gibi bir marka filme sahip olmak. Robert Pattinson stüdyoların kendisi için bir film yapabileceği bir kaç oyuncudan biri.” dedi.
Vampirlere olan bu çılgınlık derecesindeki ilgi hiç şüphesiz Pattinson’ı aniden gelecek vaad eden oyuncular arasından (ilk rollerinden biri Harry Potter filmlerinden birindeydi) uluslararası bir ünlü kategorisine fırlattı.
Onun rol arkadaşı Taylor Lautner da gelecek vaad eden bir oyuncu.
17 yaşındaki yıldız Yeni Ay’daki kurt adam Jacob Black rolü için kendisine 15 kilo kas yaptı. Oyuncu geçtiğimiz günlerde bir daha hiç bir zaman ekran karşısında tişörtünü çıkarmayacağını söylemişti, ancak genç kızlar Lautner’ın bu hafta bu söylemden vazgeçip, eğer rol gerektirir ise elbette yaparım demesi ile rahatladılar.
Lautner halen çok genç ama film dünyası şu anda rol arkadaşı Pattinson’ın ayakları altında görünüyor.
Ancak, Pattinson çok dikkatli davranmalı – bir sonraki iki veya üç filmi kendisini çok iyi yerlere getireceği gibi, onun liderliğe gidenler arasında başarısızlardan biri olarak adlandırılmasına da neden olabilir.
8 Aralık 2009 Salı
Edward Cullen, Mesih Vampirim - Ertuğrul Özkök - Hürriyet 5 Aralık 2009
BOB Dylan’ın “Like a rolling stone”unu uzun zamandır ilk defa dinliyorum.
1960’lı yıllarda İzmir’de Çiğli Amerikan radyosunda bu şarkıyı ilk defa dinlediğimde, bende bıraktığı o ilk duyguyu bugünmüş gibi hatırlıyorum.
Camus’nün “Yabancı”sını yeni okumuştum.
Sartre’ın “İş İşten Geçti”si kafamı allak bullak etmişti.
Sıkışmıştım.
Dışarda nasıl bir dünya var biliyordum.
Kaçmak, zincirlerimi kırmak istiyordum.
Tıpkı yuvarlanan bir taş gibi, varoluşçu bir dünyaya uçmak, akraba insanlar arasında yaşamak istiyordum.
Basra üzerinde uçarken, altımdaki dünyada olup bitenleri düşünüyorum.
1977 yılında hurma bahçelerinin altındaki o şehirde dolaşırken neler hissettiğimi hatırlamaya çalışıyorum.
Her şey benden o kadar uzak, ben her şeyden o kadar uzağım ki…
Basra harap olmuş, ben enkaza dönmüş, bitmişim.
Elimde Vanity Fair Dergisi’nin son sayısı var.
Kapağında Robert Pattinson’un olağanüstü bir fotoğrafı.
“Twighlight’ın vampir çocuğu, X ışınları gibi donuk bir nazarla beni delip geçiyor.
Faulkner’ın romanlarından fırlamış bir coğrafyada, bir kulübenin önünde oturmuş.
Üstünde pijama, içinde pejmürde bir beden.
Üzerine bir battaniye atmış.
Elinde sigara.
Artık terk ettiğimiz bir yüz.
Daha doğrusu tarihe karıştığını sandığımız bir suret bize bakıyor.
Takmaz, umursamaz, her şeye s… et der bir havada meydan okuyor.
James Dean’den beri gördüğüm en çarpıcı yüz, en kahredici bakışlar.
Tam bir vampir çocuk.
Kadınlı erkekli hepimizi bir tarafımızdan emiyor.
Kanımızı, ruhumuzu, çaresizliğimizi, bıkmışlığımızı emiyor.
Tam sülük efekti.
O emdikçe, kirlenmiş, toksik kanımız temizleniyor.
Rahatlıyoruz.
Anlıyoruz ki, yeni bir efsane doğuyor.
Allah Baba, ruhumuzun günlük, mevsimlik rızkını veriyor.
Yıllardır sıktığımız yumruklar, kenetlediğimiz dişler, çatlattığımız hançereler boşalıyor.
Bu sallamaz, iplemez, takmaz bakış.
Ondan beter oturuş.
Ondan da beter, ondan da kahredici teslim olmuşluk.
Allahım böylesine hoyrat, böylesine elinin tersiyle iten bir duruşa ne kadar ihtiyacımız varmış.
Kim derdi ki, bir vampir çocuk gelecek; bir Mesih gibi gelecek ve bizleri elimizden tutup gökyüzüne uçuracak.
Kim derdi, kim?
Aptal saptal tartışmaların ruhumuzu üçüncü sınıf korku filmlerindeki taş adamlar mağarasına hapsettiği bu cadılar âleminden çekip çıkaracak; azat edecek.
Kapandığı otel odasında durmadan bira içen, içine kapanık, bir ayağı kısa bir barfly delikanlı.
Bir yanıyla, sokaktaki alelade yüz binlerden biri.
Öte yanıyla, tek, biricik, yegâne…
Hünsa bir vampir.
Kan içmez, kan içirmez…
Aslına ihanet etmeyi başarmış, becermiş bir kahraman.
Edward Cullen…
Vampir çocuk.
Hepimizin James Dean’den beri hasretle beklediği Mesih.
Paradigmaları kıran vampir.
Kötü’nün de iyi olabileceğini, kapkaranın da pekâlâ beyaz olabileceğini, her karanlığın arkasından rengârenk bir alaimisemanın doğabileceğini, alacakaranlığın sadece kötülerin değil, iyilerin de saklandığı ebedi bir rahim olduğunu anlatan efsanemiz doğdu.
Bu fotoğrafa iyi bakın.
Bu fotoğrafta umut var.
O gözlerden, dinlenmiş telefonlarla susturulmuş sesimizi, çevreyle, ahlakla bastırılmış heyecanlarımızı, evcilleştirilmiş, sakinleştirilmiş, lobotomize edilmiş aykırılıklarımızı azat edecek bir kurtarıcı bakıyor.
Şahdamarımıza sokacağı dişleriyle, asırların kirlettiği, toksikleştirdiği kanımızı temizleyecek bir vampir bu.
Kötülük denen kapkara kömürden, sevgi, iyilik, özgürlük denen elması yapabilecek bir çocuk bu.
Alacakaranlığı sehere dönüştüren bir simyacı…
Dolunay geçti. Şimdi yeniay doğuyor.
Şimdi hilal; rahatlama, özgürleşme, sıkıntıdan kurtulma, terk etme, bırakıp gitme zamanı…
5 Aralık 2009 Cumartesi
Robert: Genç Bir Baba Olmak İsterim!
Soru: Hobilerin neler?
Soru: 30’lu yaşlarını nasıl geçirmek istersin?
Kısa Evet – Hayır soruları:
Soru: Senaryoları ezberlemekte çok iyi misin?
Soru: Öpüşme sahnelerinde çok iyi misin?
Soru: Paparazzilerin hiç var olmamalarını diler miydin?
Soru: Cep telefonunu kaybedersen çıldırır mısın?
Soru: Zac Efron senin rakibin mi?
Soru: Bir gün James Bond gibi olmak ister misin?
Soru: Alacakaranlık’a olan ilgi senin için halen inanılmaz mı?
Soru: Rol arkadaşına aşık olmanın umutsuz bir durum olduğunu mu düşünüyorsun?
4 Aralık 2009 Cuma
Alacakaranlık Yıldızları Son Filmin Sözleşmesi için Güçlerini Birleştiriyor
Stephenie Meyer’in Şafak Vakti kitabından uyarlanacak olan ve iki bölüm olma olasılığı bulunan filmin görüşmelerine Pattinson, Stewart ve Lautner’in birlikte, bir ekip olarak katılacakları söyleniyor. Bu daha önce Sıkı dostlar (Friends) dizisinde rol alan oyuncuların uyguladıkları bir taktikti, Jennifer Aniston, Courteney Cox, Matthew Perry, David Schwimmer, Lisa Kudrow ve Matt LeBlanc dizinin yeni bölümlerini çekmek isteyen yapımcılar ile ekip olarak görüşmüştü.
Henüz kağıt üzerinde birşey olmasa da, hem Alacakaranlık, hem de Yeni Ay’ın, ve hatta çekimleri tamamlanan ve önümüzdeki Haziran vizyona girecek olan Tutulma’nın büyük başarısının ardından üç oyuncunun yapımcı firmadan büyük olasılıkla üzerinde 8 haneli rakamların bulunduğu ödeme çekleri istemeleri bekleniyor.
* Bu arada, Pattinson ve Lautner’a yakın olan güvenilir bir kaynak bana iki genç oyuncunun anlaşamadıkları konusunda haklarında çıkan dedikodulara gülüp geçtiklerini anlattı. Summit Entertainment’ta çalışan söz konusu kaynak, “Bu iki adam gerçek hayatta birbirinden daha farklı olamazdı, ama onların ilişkileri tam anlamıyla zıtlıkların uyumu ve gerçekten çok iyi dostlar.” dedi.
3 Aralık 2009 Perşembe
MTV: Hangi konuda takıntılısın?
Pattinson: Yani elbette işimi nasıl yapmak istediğim ve nasıl önemsenmek istediğim hakkında çok çok özel fikirlerim var. Komiklik noktasına kadar, bazen. Kimseyi dinlemem ben. Bu yüzden basın ile ilgili bir çalışanım veya benzeri biri yok. Eğer biri bana birşey yapmamı söylerse katlanamam, ki bazen bir yanlış olabilir. Fakat titiz olmaktan hoşlanıyorum, ve bir aktör için bu derece kontrollü olmak oldukça zordur.
30 Kasım 2009 Pazartesi
26 Kasım 2009 Perşembe
Trendy'de Yeniay
25 Kasım 2009 Çarşamba
Rob TimeOut London Dergisi Röportajı
En çok neyi özlüyorsun?Kokusunu özlüyorum. Özellikle Gatwick gibi bir yere ayak bastığında duyduğun kokuyu.
Bu ne tür bir koku?
Londra’da nerede yaşadın?
Londra’da en çok sevdiğin yerler nereler?
24 Kasım 2009 Salı
Gala Değil Sanki Defile
Filmin yıldızları Kristen Stewart, Robert Pattinson, Taylor Lautner ve Dakota Fanning, şıklıklarıyla göz kamaştırdı. ‘Alacakaranlık’tan önce sıradan giyim tarzıyla boy gösteren Kristen Stewart, galada Oscar de la Renta imzalı şık bir tuvaleti giydi. İngiliz gazeteleri Stewart’ın şıklığını “Kuğuya benziyor” sözleriyle tanımladı. Los Angeles’ta Mann Village Tiyatrosu’nda düzenlenen galada şıklığıyla dikkat çeken bir diğer isimse, Robert Pattinson oldu. Pattinson, Gucci imzalı takımıyla galada boy gösterdi. İkinci filmde kadroya yeni katılan ve Jane adında bir vampiri oynayan Dakota Fanning ise Valentino tasarımı çiçek desenli elbisesiyle göz kamaştırdı.
Hayranlarının merakla beklediği ‘Alacakaranlık’ serisinin ikinci filmi ‘Yeni Ay’ın Los Angeles’ta düzenlenen galası, çok renkli görüntülere sahne oldu.